Seddülbahir Cephesi Muharebeleri – Bölüm 2
Her iki taraf açısından başlangıç durumu değerlendirilirse, aşağıda sıralanan sonuçlara varmak mümkündür:
>İngiliz taarruz planı; sahillerde tertiplenmiş en büyük (bir İstihkâm bölüğü ile takviyeli bir piyade taburu) Türk birliğinin, en kısa sürede saf dışı bırakılmasını öngörmesi, Türklerin 5’inci Ordusunun Komutanı Liman Von Sanders’in savunma anlayışı doğrultusunda, Alçıtepe Köyü’ne kadar derinlikte boş bırakılmış arazi üzerinde, kolayca ileri harekata devam edilmesini sağlayacak tarzdaydı. Bu durum; çıkarmalar öncesi düşmanın, belli bir seviyede de olsa keşif ve istihbarat çalışması yaptığını göstermektedir.
>Türk tarafının savunma anlayışına göre, bölgedeki tertiplenme dahilinde en kuvvetli tutulan kesim, düşmanın çıkarma harekatının sıklet merkezine rastlayan sahillerdi. Aslında bu durum, Liman Von Sanders’in savunma anlayışı ile pek örtüşmemekte olup, düşmanın girişebileceği olası çıkarmalar konusunda önceden Türk komutanların düşündüğü tedbirlerin bir sonucudur.
Alçıtepe Köyü kuzeyi, batısı ve güneyinde bulunan bütün sahiller, 9’uncu Tümen’in 26’ncı Alayına tahsis edilmiştir 2’ncı Alaya verilen bölgedeki sahillerin uzunluğu yaklaşık 20 kilometreyi bulmaktaydı.
Kum Limam’na hâkim Çam Tepe hizasından başlayıp, Eski Hisarlık doğusuna kadar uzanan bu sahillerde, çıkarma yapmaya elverişli bölgeler ise bellidir. Nitekim bu bölgeler; Morto Koyu, Ertuğrul Koyu, Tekke Koyu, Zığındere Ağzı ve Kum Limanı idi.
Bu nedenle 26’ncı Alay üç taburundan birini (3’üncü Tabur) Morto Koyu, Ertuğrul Koyu ve Tekke Koyu bölgesinde, diğerini (4’üncü Tabur) ise Kum Limanı bölgesinde tertiplemişti. İhtiyatta tuttuğu taburdan (2’nci Tabur) bir bölüğü Zığındere Ağzı’na, bir takımı da Eski Hisarlık Tepe’ye yerleştirmişti. Türk birlikleri açısından sıkıntı yaratacak en önemli ayrıntı, gerektiğinde kullanılabilecek ihtiyat kuvvetlerinin miktarı ve bölgeye uzaklıkları idi.
İngiliz planının başarılı olabilmesi için öncelikli şart; Ertuğrul ve Tekke Koyları’nı savunan Türk birliğinin, bir hamlede ve en kısa sürede savunduğu mevzilerden sökülüp atılması veya imha edilmesidir. Ancak yaşananlar göstermiştir ki söz konusu “öncelikli şart” yerine getirilememiş ve İngilizlerin büyük umutlar bağladığı “Gelibolu Harekatı”, kendileri için büyük bir hayal kırıklığı olarak tarihe yazılmıştır.
İngilizler ile müttefiklerinin hazırladıkları planların, umutlarının ve hayallerinin sonunun ne olacağını ise Ertuğrul ve Tekke Koyları’nın yamaçlarında, Ay Tepe’de, Gözcübaba Tepesi’nde, Harapkale Tepesi’nde, Seddülbahir Köyü’nün sokaklarında çarpışan Türk askerinin kararlı ve inatçı savunması belirlemiştir. Kararlı ve inatçı savunmaları İle sadece bir büyük savaşın değil, büyük bir milletin de kaderini belirleyen bu askerler, 9’uncu Tümenin 26’ncı Alayının 3’üncü Taburunu oluşturan, çoğunun ismini dahi bilmediğimiz kahramanlardır.
Bu noktada açıklık getirilmesi gereken bir konu vardır. O konu da Ertıığrul Koyu’na yapılan çıkarmayı karşılayan Türk askerlerinin sayısıdır Bölgeyi ziyaret edenlere genel olarak anlatılan; Yahya Çavuş ve 13 arkadaşının, Ertuğrul Koyu’na yapılan çıkarmayı karşıladığı yönündedir. Ancak gerçek şudur ki Ertuğrul Koyu’na bakan yamaçlarda tertiplenen birlik, yaklaşık 250 mevcutlu 10’uncu Bölük’tür. Bu bölük 25 Nisan 1915 günü akşama doğru, ihtiyatta tutulan 11 ’inci Bölük’ten iki takımla desteklenmiş ve Ertuğrul Koyu savunucularının sayısı yaklaşık 400 kişiye ulaşmıştır.
Yorum Yapın