Muharebe Alanları Gezi Güzergâhı Üzerinde Yer Alan Önemli Mevkiler (Gelibolu – Eceabat – Tarihi Milli Park) – Bölüm 15
23.Dur Yolcu
Değirmen Burnu Tabyası’mn arkasındaki tepenin yamacında yer alır. “Dur Yolcu” şiirinin ilk iki mısrası ile iki figürden oluşur. Tepenin yamacında yer alan mısralar ile Mehmetçik ve meşale figürü, 1960 yılında bölgedeki garnizonda Asteğmen olarak askerlik görevini yapan Seyran ÇEBİ tarafından yapılmıştır.
Yamaçta yazılı olan mısraların alındığı “Dur Yolcu” isimli şiir, ünlü şairlerimizden Necmettin Halil ONAN’a ait olup, şiirin bütünü ise şöyledir:
DUR YOLCU
Bilmeden gelip bastığın bu toprak,
Bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmet’in yattığı yerdir.
Bu tümsek koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmet’in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.
Düşün ki haşrolan kan, kemik ve etin,
Yaptığı bu tümsek amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
Çanakkale kent merkezinin tam karşısında yer alan “Dur Yolcu”, geceleri aydınlatılmakta olup, hem boğazdan geçen bütün gemiler, hem de karşı sahilde bulunanlar tarafından rahatça görülebilmektedir.
24. Kaşıklı Dede
Eceabat yönünden gelindiğinde, Kilitbahir Köyü girişinde yolun hemen sağ yanında “Kaşıklı Dede” adıyla bilinen bir mezar görülür. Burası uzun zamandır yöre halkı ve bölgeyi ziyaret edenler tarafından bir “yatır mezarı” olarak kabul edilmiştir.
Ancak Yeditepe Yayınları tarafından Mart 2009 tarihinde yayınlanan ve “Harp Akademisi 1934 – 1935 Tedrisatından, Çanakkale Savaşı’ndan Alman Dersler – Muallim Kurmay Albay Fahri Belen” adını taşıyan kitapta, Kaşıklı Dede mezarı hakkında da bilgi verildiği görülmüştür.Kitabın “Bir Hatıra” başlığını taşıyan bölümünde yer ulan bu ilginç bilgi şöyledir:
Karavanadan rahatça yemek yiyebilmek için bizim askerlerin hepsinin bir tahta kaşığı vardı, dolaklarının içinde taşırlardı. Seneler önce yol açma sırasında güzergahtaki şehitlerimizin toplanan kemikleri yol yakınında açılan bir çukura konmuş, üzeri bir kişilik mezar şeklinde kapanmış, yeri belli olsun diye bulunan kaşıklarla mezarın etrafı çevrilmiş.
Yöre halkı burasını “Kaşıklı Şehit” adı ile bir yatır yeri olarak kabul etmiş. Her adağı olan mezarın üzerine sapından bir kaşık saplamış. Şimdi üzerinde yüzlerce kaşık var.”
Fahri BELEN’e ait bu ifadelerden anlaşılan, Kaşıklı Dede mezarının aslında birçok şehidimize ait kemiklerin topluca gömüldüğü bir yer olduğudur. Dolayısıyla denilebilir ki Kaşıklı Dede aslında küçük bir şehitliktir. Bu küçük şehitlikte kaç şehidimizin yattığı ve burada yatan şehitlerimizin kimlikleri ise bilinmemektedir.
Yorum Yapın